Erken Doğum Belirtileri ve Nedenleri Nelerdir?

erken-dogum

Erken Doğum Nedir?

Sağlıklı bir bebek, gelişim için en az 37 en fazla 41 haftaya ihtiyaç duyar. Gebelik haftası, kadının son adet tarihinden itibaren hesaplanmaktadır. 37-41 haftaları arasında doğuma “zamanında (term) doğum” denmektedir.

Erken doğum, Dünya Sağlık Örgütü açıklamasına göre ortalama 37-40 hafta arasında yaşanan hamilelik sürecinin 37. hamilelik haftasından önce ve 26. hamilelik haftasından sonra gerçekleşmesidir.

36. hamilelik haftası tamamlanmadan önce yaşanmasına erken doğum diğer adıyla da preterm doğum denilmektedir. Büyümesini ve gelişmesini tamamlamadan zamanından önce doğan bebeklere de prematüre yani olgunlaşmamış bebek denilmektedir. Prematüre bebekler, organ gelişimlerini özellikle de akciğer gelişimlerini henüz tamamlamadıkları için doğduktan sonra yoğun bakımda kalmalıdır. Bu özel bakım süreci organ gelişimlerini desteklemektedir.

Dünyada her sene yaklaşık olarak 13 milyon erken doğum yaşanmaktadır. Bu da tüm gebeliklerin yaklaşık olarak %8’ine denk gelmektedir. Ne yazık ki bu erken doğumların 1 milyonu doğumdan kısa süre sonra ölümle sonuçlanmaktadır. Erken doğum risklidir ancak erken tanı ve gerekli önlemlerin alınmasıyla büyümesini ve gelişmesini tamamlamış zamanında doğan bebeklerin de dünyaya gelmesi mümkündür. Erken tanı konulabilmesi için anne adayının konu hakkında bilgi sahibi olması ve vücudunu dinleyerek belirtileri izlemesi gerekmektedir.

Erken Doğum Belirtileri Nelerdir?

Erken doğum yaşanma olasılığının belirtiler şunlardır:

  • Düzenli yaşanan rahim kasılmaları, (20 dakikalık sürede arka arkaya gelen 4 kasılma olması veya bir saat süresince 8 kasılma olması)
  • Hekim muayenesi ile fark edilen rahim ağzındaki değişiklikler,
  • Düzensiz, çok da ağrılı olmayan kasılmalar bir diğer adıyla Braxton Hicks Kasılmaları. Zamanında doğum sürecinde yaşanan bu kasılmalara doğuma hazırlık ağrıları da denmektedir. Fakat erken doğumda bu kasılmalar düzenli olarak yaşanmaktadır ve sıklığı da zamanla artmaktadır.
  • Karnın alt kısmında yaşanan ve gebenin regl sancısına benzetebileceği sancılar,
  • Vajina ya da karnın alt bölgesinde (regl sancısının yaşandığı bölgede) basınç hissi,
  • Hafif kanama ve lekelenme,
  • Mide bulantısı ve kusma.

Erken membran rüptürü doğum başlamadan önce amnios kesesinin yırtılması yani annenin suyunun gelmesidir. Bu durum 37. gebelik haftasından önce gerçekleşirse bu olaya ‘preterm erken membran rüptürü’ adı verilir. Suyun gelmesi istemsiz bir şekilde olur ve gebe, berrak sıvının aktığını hisseder. Zamanında doğumla arasında hiçbir fark yoktur. Sadece zamanı erkendir. Kimi durumlarda su az geldiği bir diğer deyişle amniyon sıvısı az miktarda geldiği için tanı zor olmaktadır. Aktif olarak amniyotik sıvı akışı olmazsa özel tanısal testler ile vajendeki sıvının sebebi bebek mi değil mi öğrenilebilmektedir. Membran rüptürü hamile kadınlarda yaşanabilen idrar kaçırmalardan ayrılmalıdır.

Aşağıdaki belirtiler yaşandığında ise anne adayının en kısa sürede en yakın sağlık kuruluşunu ziyaret etmesi önerilmektedir.

  • Karında sertleşmelerin düzenli aralıklarla gelmesi,
  • Karnın alt bölgesinde baskı hissinin olması,
  • Gelip giden kasık ağrıları,
  • Lekelenme ve vajinal kanama,
  • Ağrısız şeffaf akıntı.

Gebe, vücudunu dinleyerek erken doğum belirtilerini izlerse bunun önüne geçilebilmektedir. Bu şekilde zamanında doğum yapabilmektedir.

Bebeğiniz zamanında da doğsa cildi oldukça hassastır. Bu sebeple doğum sonrasında bebeğinizin cildinde kullanacağınız ürünlerin seçimi önem kazanmaktadır. Yenidoğan bebeğinizin bakımı için hassas ciltlere özel üretilmiş GOO.N Yenidoğan Pamuklu Islak Mendil tercih edebilirsiniz. Gün boyu bebeğinizin cildine değen bez konusunda da doğru seçimi yapmak gerekir. 12 saate kadar kuruluk sağlayan GOO.N Mutlu Bebek Bez ile bebeğinizin cildini sıvıdan ve nemden korumaya yardımcı olabilirsiniz.

Erken Doğum Neden Olur?

Eğer anne adayının ilk gebeliği ise erken doğum riskini öngörmek daha zordur.

Ancak riskleri bilerek gerekli tedbirleri almak mümkündür. Erken doğum riskinin arttığı durumlar:

  • Çoğul gebelik (İkiz, üçüz ya da daha fazla bebeğe gebe olmak)
  • Bebeğin iri olması veya suyunun fazla olması sebebiyle rahmin çok büyümesi,
  • Daha önceki gebeliklerde de erken doğum yaşanmış olması,
  • Gebelik sürecinde vajinal kanama olması,
  • Gebelik sürecindeki enfeksiyonlar,
  • Fazla fiziksel aktivite,
  • İki hamilelik arası sürenin kısa olması,
  • Çok zayıf ya da çok kilolu hamile kalmak,
  • Uterin anomaliler bir diğer deyişle rahimde şekil bozuklukları,
  • Yetersiz rahim genişliği

Ayrıca annenin stresinin de etkili olduğunu söyleyen uzmanlar vardır. Ancak stresin net bir ölçümü olmadığından doğru bir ilişki kurmak mümkün değildir. Bu sebepler dışında anne adayına ya da bebeğe dair bazı özel sebepler tedavi amacıyla erken doğum yapmayı gerektirmektedir.

Tek çözümün erken doğum olduğu durumlar vardır. Buna örnek olarak annede gelişen gebelik zehirlenmesi verilebilir. Gebelik zehirlenmesi, annenin ve bebeğin hayatını tehdit eden çok ciddi bir durumdur. Gebelik zehirlenmesi diğer adıyla preeklampsi, genellikle hamileliğin 20. haftasından sonra başlayan yüksek kan basıncıyla yani yüksek tansiyonla ilgili bir hastalıktır.

Annede gebelik kolestazı veya bazı kalp hastalıkları nedeniyle erken doğumu planlamak gerekebilir. Hamilelik kolestazı; vücuttaki safra yollarının işlev bozukluğuna bağlı olarak kandaki safra asitlerinin miktarının artmasına denmektedir.

Bebek yeteri kadar gelişmediyse ve rahimde fetal anormallikler varsa, prematüre olarak bebeği dünyaya getirmeye ihtiyaç duyulabilir. Parametreler kötüleşir ve bebek acı çekiyorsa doğum planlanır.

Erken Doğum Belirtileri Kaçıncı Haftada Başlar?

Özellikle gebeliğin 20. haftasından sonra erken doğum riski başlar. Erken doğan bebekler, yoğun bakım tedavilerinden sonra aileleriyle buluşurlar ve her bebek gibi ihtiyaçları vardır. Anne ve babanın tercihi ile bebeğe uygun bebek bezi seçilir. Yenidoğan bebeklerde külot bez kullanımı zor olduğu için bantlı bez kullanımı önerilmektedir. GOO.N Premium Soft Bant Bez, premium bebek bezi kategorisinde bebeğinizin vücuduna uyumlu bir şekilde 12 saate kadar kuruluk sağlayan bir bezdir.

Erken Doğum Riski Azaltılabilir mi?

Erken doğum riski taşıyan hamile kadınlara dinlenme ve sınırlı fiziksel aktivite önerilir. Bununla birlikte, sürekli hareketsizlik de hamilelik sırasında sorunlara neden olabilir. Bu nedenle erken doğum risk değerlendirmesinin iyi analiz edilmesi gerekmektedir.

Son literatüre göre, kadınları hamileliğe hazırlayan bir hormon olan progesteron almak erken doğum riskini azaltabilir.

Erken doğumu öngörmede belirleyici faktör serviksin uzunluğudur. Doğum sonrası bakım sırasında ultrasonografi ile incelenir. Kişinin tıbbi geçmişine ve ultrasonla ölçülen serviksin uzunluğuna bağlı olarak, progesteron başlatılabilir veya serviks dikilebilir.

  • Bol su tüketimi,
  • Sigarayı bırakmak,
  • Yoğun fiziksel aktiviteden kaçınmak,
  • Sağlıklı ve düzenli beslenmek,
  • Enfeksiyona karşı korunmak,
  • Düzenli muayeneler,

erken doğum riskini ciddi anlamda azaltmaktadır.

Erken doğum riski yüksek olan gebeler, riski azaltmak için yukarıdaki önlemleri almalıdır. Ancak erken doğum başlamışsa gebeler takip ve tedavi için hastaneye yatırılmalıdır. Bugün mevcut tedavilerin hiçbiri erken doğumu önlemede %100 etkili değildir.

Erken doğumla ilgili bir diğer önemli soru ise bebeğin doğum merkezinin neresi olduğudur. Gebelerin yenidoğan yoğun bakım ünitesine uygun bir merkezde doğum yapmaları önemlidir. Bu süreçte, neonatoloji bölümü olmayan bir merkezdeyseniz en kısa sürede ve güvenli bir şekilde bir üst merkeze geçiş yapmalısınız.

Internet sitemiz size daha iyi hizmet sunabilmek için, çerezler (cookies) kullanır. Devam ederek, Gizlilik Bildirimi doğrultusunda çerez kullanımını kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgiye Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamızdan erişebilirsiniz.